BAŞÇARŞI , SARAYBOSNA




Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'nın merkezinde yer alan ve 16. yüzyılda kurulmuş bulunan meşhur Osmanlı çarşısı  Bugün hâlâ kullanımda olup Saraybosna'nın kalbi niteliğindedir. Bosna Savaşı sırasında Sırp ordusunun imha etmeye çalıştığı başlıca hedeflerdendi. Dört tarafı İstanbul camilerinin mimari tarzında inşa edilmiş Osmanlı camileriyle çevrili olan Başçarşı'da Bosna Beylerbeyi Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırılmış bir han, medrese ve çok sayıda imaret bulunmaktadır. Meydanında Saraybosna'nın da simgesi haline gelmiş çok güzel bir sebilin yer aldığı ve Türk bölgesi olarak anılan Başçarşı'daki pek çok eser, Gazi Hüsrev Bey Vakfı'nın mülküdür.





BAŞÇARŞI SEBİLİ



Başçarşının yıldızı niteliğini taşıyan Sebil, Saraybosna şehrinin en önemli çeşmelerinden birisidir. Sebil; Osmanlı İmparatorluğu zamanında; 1753 yılında Hacı Mehmet Kukavica tarafından yaptırılmıştır. Rivayete göre çeşmeden bir kere su içen birdaha Saraybosna’dan ayrılamıyormuş.Bu efsaneden bir çok şarkı, sevdalinka da doğmuş örn : Safet Isovic - Ko Se Jednom Napije Vode Sa Bas-Carsije





GAZİ HÜSREV BEY KÜLLİYESİ



Gazi Hüsrev Bey Külliyesi’nin yapılış tarihi XVI. yüzyılın ortalarıdır. Külliye; camii, medrese, hanikâh, bedesten, hamam, imaret, han, şadırvan, saat kulesi, sebil, çeşme, hazire ve türbelerden oluşmaktadır. Cami, Külliyenin en önemli ve zarif binalarından birisidir. Osmanlı mimarisinin en göze çarpan eserlerinden biri olup, Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey tarafından 1531 yılında Mimar Sinan'a inşa ettirilmiştir.



                                                 

                                               CAMİİ


Oldukça büyük bir kubbesi ve tek şerefeli bir minaresi vardır. Caminin arka tarafında talebe odaları ve hazire, batısında yine küçük bir hazire, avlunun ortasında ön tarafta şadırvan, doğuda ise Gazi Hüsrev Bey ve vakfın mütevellisi Murad Bey’in medfun olduğu türbeler yer alır. Medrese ve hanikâh ise günümüzde caminin avlusu dışında kalmıştır. Gazi Hüsrev Bey Camisi Bosna Savaşı sürecinde otuz kez bombalanmış olmasına rağmen zarar görmüş ama yıkılmamıştır.













TÜRBELER


Bitişik olarak inşa edilen türbelerden büyük olan Gazi Hüsrev Bey’e diğer küçük türbe ise vakfın mütevellisi Murad Bey’e aittir.




Kurşunlu Medresesi

Camiinin kuzeyinde yer alan medrese Osmanlı döneminde Bosna’da inşa edilen açık avlulu medreselerin ayakta kalabilmiş en eski ve en önemli örneklerindendir.






HANİKAH

Sufi felsefesi adına kurulmuş, 1537 de İslam ilimleri bölümü eklenmiş medrese. Burada klasik Katolik Üniversitelerinin ana bilimleri olan teoloji, hukuk ve felsefe öğretilmiştir. 19. yy sonuna kadar Bosna Hersek teki en büyük eğitim kurumu olma özelliğini korumuştur. Bugünkü Sarajevo üniversitesinin atasıdır.





BEDESTEN

Başçarsı da iki tane bedesten yer alıyor . Birisi Brusa (bursa) Bedesteni , diğeri ise Gazi Husrev Bey bedesteni. Bedestenler kuruldukları zamanlarda önemli birer iktisadi kuruluştu. O devirde bir nevi borsa görevini görürlerdi. Bedestenlerde manifatura ve kumaş satışı yapılırdı.
Gazi Husrev Bey Bedesteni 1540 yılında yapılmış. 109 metre uzunluğunda ve 19.5 metre genişliğinde bir yapıdır.

Gazi Husrev Bey Bedesteni mimarı açıdan diğer yapılardan biraz farklıdır. Çünkü tavanı kubbe şeklinde değil fıçı şeklindedir. Ayrıca tabanı kare yada dikdörtgen şeklinde değil , uzatılmış bir biçimdedir. Bosna’da Gazi husrev Bey Bedestenine bu özelliğinden dolayı ‘Dugi Bezistan’ yani uzun bedesten denmektedir.

İçinde 52 dükkan bulunur ve bu dükkanlar hala aktif olarak çalışmaktadır.





TAŞLI HAN

Başçarşıdaki 3 handan biridir Taşlıhan ; diğerleri Kolobara-han ve Morica-han dır . 

Taşlıhan , 1543 yılında Bezistan ile aynı biçimde yapılmıştır. Ancak tavan yapısı kubbe şeklindedir. 1697 yılında ve arkasından 1879 yılında ağır hasar görmüştür. 

1912 de ise yıkılmıştır. Günümüze ise Avrupa Otelinin (Hotel Evropa) bahçesindeki yok denilebilecek kadar az olan kalıntıları kalmıştır.





HAMAM


1537 – 1539 yılları arasında yapılmıştır.Roma hamamlarından esin alınarak inşa edilmiştir. Temizlenme dışında hamam, sosyal amaçlarada hizmet etmiştir. Komünist sistem zamanında hamam cafe-restauranta çevrilmiş , arkasında ise gazino haline gelmiştir.

Hamam da genel olarak 2 kısım mevcut . Kadınlar ve erkekler için bölümler vardır. Hamam da bir çok küçük odacık bulunuyor. Bir adette büyük oda var . Bu odaya ‘meydan’ adı veriliyor . Meydanın üstü yine diğer yapılarda olduğu gibi kubbeli . Meydandan diğer odalara geçiş yapılıyor. Kadın bölümünde de , erkek bölümünde de aynı şekilde dizayn yapılmış . Çıkışta insanların dinlenip kahve içebilecekleri bir şadırvan var.

Yapı 1916 dan beri hamam olarak kullanılmıyor. Bugün Adil Beg Zulfikarpasiç Kültür Merkezinin bir bölümü.




İMARET

Osmanlı Devleti'nde yer alan hayır kurumlarından biri Fakir ve muhtaçlara yemek yedirilen ve yemek dağıtılan yerlere imaret denilmiştir, imaret; mâmur etmek, şenlendirmek, mâmurluk, hayır için fakirlere yemek verilen yer manasındadır.




Saat kulesi

17. yy.  İnşa edilmiştir. 1697 de ki büyük yangından sonra 1762 de yenilenmiştir.

Avusturya-Macaristan kuşatmasından sonra kulenin yukarı kısmı yapılmıştır.
Kulenin “muvekit” (saati ayarlayan şahsın) haftada bir kez saatin ayarını yapmak için yukarı çıkarken kullandığı 76 basamak bulunmaktadır. Saat kulelerinde  gün başlangıcı olarak gece yarısı değil, güneşin battığı akşam saati baz alınmıştır. Yani  güneş battığı  anda saat 00:00 göstermektedir. Güneşin batış saati yıl içinde değişiklik gösterdiğinden dolayı da bu saatler sürekli bir kontrolü gerektirmektedir. Bu nedenle Osmanlı  döneminde  Begova camii avlusunda “muvekithana ” denen  namaz saatlerinin tam tespit edildiği bir mekan bulunmaktaydı. Saat burada yapılan tespite göre muvekit tarafından ayarlanırdı.

Ramazan ayında saat kulesi 00:00  gösterdiğinde saatin ilk vuruşuyla  Begova camiinde kandiller yakılarak ve  top atışları yapılarak iftar vakti bildirilirdi.




HAZÎRE


Külliye, camii, mescit, tekke gibi dini yapıların avlularında yer alan etrafı duvar veya parmaklıkla çevrili mezarlıklara verilen isimdir.

Hazîreler birkaç mezardan oluşabildiği gibi birkaç yüz mezarı barındıranları da vardır. Hazîrelerin ilk çekirdeğini bitişiğinde bulunan binayı yaptıranın veya o bina ile bağı olan şahısların mezarları oluşturur.








ŞADIRVAN


Şadırvanında da gizli manalar saklıdır. 

Şadırvanın tavanında 8 ayrı hatla yazılmış olan ayet:

   Ve caalna minel mae külle şeyin Hayy"dir ki manası;

Diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi?"

 ''Enbiya suresi ayet 30.''








KÜTÜPHANE







Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Makyajın Tarihi

Mimar Vedat Tek

Osmanlı Giysileri